Alper Murat Kirpik Dini HikayelerKıymetli Yazarlarımızdan Seçmeler

Kitabımı Oku “ABIHAYAT”

ABIHAYAT

27. Bölüm– Plazanın Camlarına Çarpan Dua

(2025, NEW YORK–TOKYO | Plaza Hayatı)

Sabah, plazanın camlarına çarpıp geri döndü. Işık, içeri girmek istedi; cam izin vermedi. Cam, her zaman berrak görünür ama her zaman geçit vermez. Işık içeri giremediğinde, içerideki insanlar bir sabah daha sandı bunu. Oysa sabah, dışarıda kalmıştı. İçeride yalnızca ekranlar uyanmıştı.

Asansörler dua bilmezdi. Katlar arası çıkar, iner; her durakta sayı değiştirirdi. İnsanlar da böyleydi; kat değiştirir, ad değiştirir, yüz değiştirirdi. Ama kalp, yerinde dururdu. Birçoğu kalbin durduğunu sanırdı. Oysa kalp, beklerdi. Sabırla. Neyi mi? Bir anı. Bir kırılmayı. Bir “hatırlatmayı”.

Plazanın ortasında duran adamın adı önemli değildi. Zaten ismiyle çağrılmıyordu uzun zamandır. Mail adresi, kullanıcı adı, kart numarası vardı. Onunla konuşanlar yüzüne bakmazdı; ekrana bakardı. O da kendine ekrandan bakardı. Aynı yüz, her gün biraz daha silik. Aynı gözler, her gece biraz daha yorgun.

Masasında bir bardak su vardı. Soğumuştu. Suyun soğumasını kimse fark etmezdi. Çünkü burada sıcaklık, duygularla ölçülmezdi. Klima ayarı yeterliydi. Ama su soğuduysa, bir şey beklemiş demekti. Su da beklerdi. Beklemek, yalnızca insana ait değildi.

Saat dokuzu geçti. Toplantılar başladı. Kelimeler hızlandı, anlam yavaşladı. Herkes konuştu. Kimse söylemedi. Cümleler üst üste bindi, kalbin üstüne çöktü. Adamın içinde bir boşluk vardı. Büyük değildi. Ama sabitti. Yer değiştirmiyordu. Bir dosya gibi duruyordu içinde. Adı yoktu. Ama ağırlığı vardı.

Bir anda, plazanın camları titredi. Rüzgâr değildi. Kamyon da geçmedi. Sarsıntı yoktu. Ama bir şey çarptı. Görülmedi.  Duyulmadı. Sadece hissedildi. Cam, o an dualaştı. Çünkü duaya en çok camlar maruz kalır. Kalın olanlar bile. 

Adam başını kaldırdı. Camdan dışarı baktı. Gökyüzü, iki bina arasında sıkışmıştı. İncecik bir mavilik. Uzun zamandır bakılmamış bir renk. Bakınca insan susardı. Susunca duyulurdu. Adam sustu. İçerideki sesler azaldı. Bir uğultu kaldı. Ve o uğultunun içinde bir kelime yürümeye başladı.

“Allah…”

Sessizdi. Kimseden çıkmadı. Adam söylemedi. Ama kelime, ona değdi. Bir dalga gibi. Camdan çarpıp geri dönen dua, bir kalbi arıyordu. Kalp, bulundu. Çünkü kalp saklanmaz. Unutulabilir ama kaybolmaz.

Zikir böyle başlar. Bir program gibi değil. Bir an gibi. Ne zaman geleceğini bilmezsin. Ama geldiğinde tanırsın. Tanıdığında şaşırmazsın. Çünkü o, eskiden bildiğin bir sestir. Sadece uzun süre duymamışsındır.

Adam nefes aldı. Derin değildi. Zorlayıcı hiç değildi. Nefes, ne yapacağını bilir. Ona karışmadı. Sadece izin verdi. O nefesle birlikte, kelime yerleşti. “Allah…” dedi içi. Ve içi ilk defa kalabalık değildi.

Plazada herkes bir yere yetişiyordu. O, durdu. Durmak, burada suç gibiydi. Ama o, suç işlemedi. Sadece vazgeçti. Vazgeçmek, büyük bir iştir; ama gösterişsizdir. Kimse fark etmez. Ama fark edilmeyen şeyler kalıcıdır.

Öğleye doğru, güneş açı değiştirdi. Camlara farklı vurdu. Bir cam, adamın yüzüne ışığı taşıdı. Işık, yüzünde durdu. Bir anlık. O an, yüzü gençleşmedi. Ama hafifledi. İnsanın yükü hafifleyince, yaşı da hafifler.

Zikir çoğaldı. Aynı kelime, tekrar etti. Tekrarlar sıkıcı değildir. Aksine, ruhu düzenler. Kalp, ritmi sever. “Allah…” dedi içinden. Bu sefer daha netti. Sanki hece hece değil; hâl hâl yayıldı. Aldı, verdi. Aldı, verdi. Zikir nefese karıştı. Nefes zamana.

Bir mesaj geldi. Ekran yandı. Adam bakmadı. Eskiden refleksle bakardı. Şimdi, bekledi. Beklemek bir ibadettir bazen. Sabırdan önce gelir. Sabır, beklemeye alışkın olandır. Adam alışıyordu.

Tokyo’da bir başka plaza, aynı anda aynı şeyi yaşadı. Bir kadın, camdan dışarı bakarken sustu. New York’ta biri, metrodan çıkıp göğe baktı. Aynı anda değildi. Ama aynı hâldi. Hâl, zamana bağlı değildir. Zikir hâli, mekân tanımaz.

Plazanın camları yeniden titredi. Bu sefer daha yumuşak. Dua, ikinci kez çarptı. Camın görevi yansıtmak değil, iletmekti belki de. İletmeye başladı. İçeri sızdı. Dosyaların arasına girdi. Masaların üzerine düştü. Sandalyelerin boşluklarında dolaştı. Kimse görmedi. Ama herkes biraz duruldu.

Adam ayağa kalktı. Tuvalete gitmedi. Kahve almaya inmedi. Camın önünde durdu. Ellerini kalbinin üzerine koydu. Bunu kimseye göstermedi. Gizli olan şey güçlüdür. Zikir gizli olunca derinleşir.

“Allah…” dedi bir kez daha. Bu sefer kelime çoğaldı. Bir tesbih gibi. Tane saymadı. Çünkü zikir sayıyla sınırlanmaz. Kalp doyduğunda durur. Doymadığında devam eder.

Masasına geri döndü. Ekranı kapattı. Bir dakikalığına. O bir dakika, bir saatten uzundu. Bir ömre yakındı. Çünkü kalp, bir kere uyandığında, zaman bükülür.

Akşam oldu. Çıkış saati geldi. İnsanlar akın akın indi. Adam, camda kaldı. Dışarıda yağmur başladı. Yağmur da bir duadır. Yeryüzüne çarpar, geri döner. Plazanın camları, yağmuru da tanıdı. Dua, bu sefer suyla geldi.

Adam gülümsedi. Küçük. Kimsenin fark etmeyeceği kadar. Ama kalbin fark edeceği kadar. Çünkü zikir kalpte başlanır, yüzde biter. Yüzde belli belirsiz.

Dışarı çıktı. Şehir büyüktü. Gürültülüydü. Ama o an şehir, sanki bir dergâh gibiydi. Herkes yürüyordu. Ama biri yürümeden varıyordu. Adam, yürürken içinden zikri bırakmadı. Bırakmadı çünkü artık taşımasına gerek yoktu.

Zikir onu taşıyordu.

Gece, plazanın camlarına bir kez daha çarptı. Bu sefer dua değildi. Bu sefer şükürdü. Cam, sessizce titreşti. Ve bir cam, bir kalbi tanıdı.

Zikir hâli böyleydi. Gelir. Kalır. Sessizce.

Ve plaza… ilk defa gerçekten sustu.

Önceki sayfa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33Sonraki sayfa

Alper Murat Kirpik 

Alper Murat Kirpik
(d. 1994, HatayTürkiye), Türk yazar, içerik üreticisi, AI Prodüktör.Alper Murat Kirpik, 1994 yılında Hatay’ın Antakya ilçesinde doğdu. Baba tarafından aslen Kahramanmaraş’dır. Eğitim hayatını Kilis 7 Aralık Üniversitesi ve Muş Alparslan Üniversitesi’nde Okul Öncesi Öğretmenliği lisans programlarını tamamlayarak sürdürdü. Mezuniyetinin ardından öğretmenlik yapmış aynı zamanda çeşitli medya ve yaratıcı projelerde yer almıştır. Vine, Instagram, Youtube gibi bir çok uygulamada mizah içerikleri üretti.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu