HİKAYELER: MUHSİN ÇIKTI MUFFİN’DEN
1. BÖLÜM
KIRIK KULE MESELESİ
Alper Murat Kirpik

Güneş, babaannenin bahçesine yumuşak bir sıcaklık yayıyordu. Kuşların cıvıltısı, hafif esen rüzgârın yapraklarda çıkardığı hışırtıya karışıyor; yerde serilmiş rengârenk Lego parçaları, sanki bahçenin ortasına saçılmış bir gökkuşağı gibiydi. Beş kuzen—Zeynep, Defne, Mert, Ali ve Kerem— o sabah büyük bir heyecanla dev bir kule yapmak için sözleşmişti.
Babaanne, mutfaktan onları seyrediyor, ara ara tebessüm ediyor, bazen de “Şu çocukların enerjisi hiç bitmez!” diye kendi kendine mırıldanıyordu.
Bahçede ise başka bir enerji vardı: Çocuk heyecanı, birlikte üretmenin verdiği coşku… ama aynı zamanda küçük küçük kıvılcımlar hâlinde büyüyen rekabet ve sahiplenme duygusu da içten içe kıpırdanıyordu.
Zeynep, sarı saçları kıpır kıpır, bir elinde mavi bir parça, diğerinde yeşil bir Lego tutarak heyecanla bağırdı:
— “Burası kalenin kapısı olsun!”
Defne hemen atıldı:
— “Hayır, hayır! Buraya balkon yapalım. Prenses balkonu gibi!”
Mert, uzun boyuyla diğerlerinden hafifçe yukarıda duruyor, dudaklarında hafif bir övünme ifadesiyle:
— “En tepeyi ben yerleştiririm. Ben daha uzun boyluyum zaten!” dedi.
Ali ise yere çömelmiş, parmaklarıyla toprağa minik çizgiler çiziyordu. Sanki bir inşaat mühendisi gibi plan yapıyor, gözleri ara ara parçaları tartarak hesaplıyordu.
Kerem ise… O, diğerlerinden biraz farklıydı. Belki de en küçük oldukları halde elindeki kırmızı ve özel Lego parçasını özenle saklıyor, sanki içinde büyük bir sır taşıyormuş gibi kimseye yaklaştırmıyordu. Gözleri parlıyordu, çünkü bu parça onun için çok değerliydi; geçen doğum gününde aldığı özel setten kalma tek parçaydı.
Ali sonunda ayağa kalkıp elini kaldırdı:
— “Tamam! Herkes bir parça taksın. Ama en tepeye kocaman bir yıldız koymalıyız!”
Diğerleri bir an durdu, sonra büyük bir sevinçle atılıp Ali’nin önerisini kabul ettiler. İşte o andan itibaren, renk renk parçalar tıkır tıkır birleşmeye başladı. Kamera olsa, aşağıdan yukarı doğru yükselen bir açıyla kulenin giderek büyüdüğünü gösterirdi.
Gülüşmeler, küçük tartışmalar, heyecan çığlıkları… Bahçe adeta oyun enerjisiyle ışıl ışıldı.





