Korku HikayeleriMurat Canpolat

Korku Hikayesi; “Cin Tahtası” 5. Bölüm

Korku Hikayesi

Korku Hikayesi; “Cin Tahtası” 5. Bölüm

Yaşadığım şeyleri uzun uzun anlatıp kafanızı şişirdiysem kusura bakmayın. Bunları sizlere uzun uzun anlatarak ancak ferahlıyorum. O yüzden da hakkınızı helal edin.

Allah Teâlâ benim yaşadıklarımı kimseye yaşatmasın. Bu musallat çok kısa sürdü ama ömrümden ömür gitti sanki.

Hoca, konuşması bitirdikten sonra akşama yapacağı ritüel için hazırlıklara girişti. Onun hazırlıklarını tamamlaması akşamı bulmuştu. Akşam karanlık çöktükten sonra gerekli olan ritüelleri yaptı. O ritüeller çok tehlikeli olduğu için burada anlatmayacağım.

Hoca, hazırlığını yaptıktan sonra yine bilmediğimiz o sözleri söyledi. Sözleri biter bitmez o varlık korkunç haliyle yine ortaya çıktı. Bu sefer yanında yardımcıları da vardı. Onlar da tıpkı o korkutucu varlığa benziyorlardı.

Hoca, hiç korkma belirtisi göstermeden onlarla konuşup anlaşmaya çalıştı, ama nafile. Onlar anlaşmaya yanaşmıyorlar, illa ki bizim canımızı istiyorlardı. Özellikle beni daha çok istedikleri dik dik bakışlarından anlaşılıyordu.

Hoca, Sabaha kadar onlarla anlaşmaya çalıştı, ama yine hüsranla sonuçlandı. Üstelik az kalsın onu da çarpacaklardı.

Sabah olunca hoca bize dönerek:

“Evlatlarım, bu benim tek başıma halledebileceğim mesele değil. O yüzden beni yetiştiren ve el veren hocalarımı çağıracağım. Biliyorum çok sıkıntıdasınız, ama biraz daha sabredin. Allah Teâlâ’nın izniyle sizi bu illetten kurtaracağız” dedi hoca bizi rahatlatmak için.

Bu illete bulaşmış bulaşalı üniversite de derslerimize devam edemiyorduk. O yüzden de kaydımızı dondurmak zorunda kaldık.

Laf ebeliği yapıp kafanızı şişirdiğimin farkındayım, ama anlatmak zorundayım. İnanın bu yaşadıklarımı siz yaşasanız sizde aynı şeyleri düşünürsünüz.

O gece sabaha kadar hem rüyalarımızda hem de uyanık haldeyken bizimle uğraşıp durdular. Maksatları hocaların gelmesini engellemekti. Ama bu emellerine çok şükür ki ulaşamadılar.

Neyse, daha fazla uzatmadan hocaların gelmesinden sonraki zamanı anlatayım. Bu gelen hocalar Yedi kişiydiler. Gelen bu hocalar Yedi ayrı çember çizip çemberin içine girdiler. Ardından çemberin içine sonradan öğrendiğim kadarıyla aramice bir şeyler yazdılar. Onlar işini bitirince hoca, o bilmediğimiz sözleri tekrarladı. Onun sözleri biter bitmez deprem oluyormuş gibi etraf sallandı ve o varlık kabilesiyle beraber ortaya çıktı.

Varlık ortaya çıktıktan sonra kalpleri titreten bir eda ile kahkaha attı. Ardından bize:

“Çamurdan yaratılan sizler, benimle baş edeceğinizi mi sanıyorsunuz” dedi ve öyle bir nara attı ki üçümüz de yüzükoyun yere kapaklandık.

Onun sözlerinden sonra hoca hiç istifini bozmadan

“Ey ateşten yaratılan, bilmez misin ki Allah Teâlâ insanoğlunu her şeye üstün kılmıştır”

Hocanın sözlerinden sonra o varlık ve kabilesi hocanın etrafını sarıp ona zarar vermeye çalıştılar, ama buna muvaffak olamadılar.

O varlıklar hocanın etrafını sardığı andan itibaren diğer hocalar sağa sola yalpalanıp bir şeyler dediler ve hep bir ağızdan Ayetelkürsi, felak ve nas surelerini okudular.

Onlar okurken babaannemin bana küçükken öğrettiği, fakat sonradan unuttuğum dualar aklıma geldi. Evet, evet onlardı. Hocaların okudukları ayeti kerimeler babaannemin bana öğrettiği dualardı.

Hocalar onları okudukça o varlıklar çıldırıyor, okuma, okuma diye feryat ediyorlardı. Hocalar onları okurken bize bakan hoca da Saffat Süresini okuyordu.

Sabaha kadar okumalarını sürdürmelerine rağmen o varlık bir türlü pes etmiyordu, Üstelik kabilesinden birçoğunun yakılıp kül edilmesine rağmen.

Sabah namazına yarım saat kala o varlık nihayet pes etti ve anlaşma yapmaya razı oldu. Yapılan anlaşmaya göre büyük büyük dedelerimizin altınları geri verecektik. Ayrıca yirmi siyah keçi kesilip etleri ayrı bir yere, kemikleri ayrı bir yere koyulacaktı.

O gür varlığın istediklerini kısa sürede toparladık. Ayrıca yirmi siyah keçi almış hocanın yanına gelmiştik.

Murat Canpolat

Hikayenin 1. Bölümü İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Bölümü İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 3. Bölümü İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 4. Bölümü İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 5. Bölümü İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin Son Bölümü İçin TIKLAYINIZ

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu