Başarı HikayeleriDüşündüren-Eğitici HikayelerKısa Hikayeler

Güzel Bir Başarı Hikayesi “HAYAL”

Başarı Hikayesi

Güzel Bir Başarı Hikayesi “HAYAL”

Selin BAYINDIRLI

Güzel Bir Başarı Hikayesi "HAYAL"İlkim fakir bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Kendisinden iki ve üç yaş küçük iki kardeşi vardı. Babasını üç yaşındayken trafik kazasında kaybettikten sonra zor olan hayatı daha da zorlaştı. Yeşil gözlü, kahverengi saçlı olan İlkim çok yardımsever, zeki ve iyi kalpli biriydi. Yaşadığı çevre tarafından güler yüzlü ve hayvansever olması ile tanınırdı. Her gün evden çıkıp okula giderken evlerinin önündeki kaplara su ve yem bırakırdı. Doğa, İlkim‘in en yakın arkadaşıydı. Çoğu şeyde ona destek oluyordu. İkisi her yere beraber gidip her şeyi beraber yapıyorlardı. En büyük hayalleri ise büyüyüp öğretmen olmak ve aynı okulda çalışmaktı. Okul çıkışlarında ikisi beraber ders çalışıp geleceğin hayallerini kurarlardı.

İlkim hafta sonları annesine destek olmak için okullarının yanındaki pastanede garsonluk yapıyordu. Çoğu zaman okul ihtiyaçlarını buradan kazandığı paralar ile karşılıyordu. Hafta içi okul yorgunluğunun ardından hafta sonu pastanede garsonluk yapmak onu çok yorsa da hiçbir zaman pes etmiyordu.

Bir gün annesi apar topar hastaneye kaldırıldı ve annesinin tedavisi olmayan bir hastalığa yakalandığını öğrendi. Bunu duyunca çok üzülüp okula ve derslerine bir süre ara verdi. Hafta içleri de pastanede çalışmaya başladı. Evdeki kardeşlerinin ödevlerine yardım etti, onlarla ilgilendi. Bu zamanlarda Doğa hep ona destek oldu. O, pastanedeyken kardeşlerinin başında durup onlara göz kulak oldu. Bir araya her geldiklerinde İlkim‘in okula geri dönmesi gerektiğini söylese de İlkim, okula geri dönerse her şeyin daha da zorlaşacağını düşünüp dönmüyordu. 1 ay sonra annesinin ölüm haberini aldı. 3 hafta boyunca sadece evden işe gitti. O üç haftada Doğa‘nın babasına yurtdışından çok güzel bir iş teklifi geldi. Doğa her ne kadar arkadaşının yanında olmak ve onu yalnız bırakmak istemese bile ailesi ile beraber yurtdışına gitmeyi kabul etti. Son kez İlkim ile konuşmaya gitti. İlkim yine çok üzüldü çünkü ona destek olan tek dostu da artık yanında yoktu.

Annesinin ölümü ve dostunun başka bir yere taşınmasını öğrendikten sonra yıkılmış olsa da gelecekte kurdukları hayalleri düşündü ve onları gerçekleştirmek için okula geri başladı. Hafta içi okul çıkışlarında ve hafta sonlarında pastaneye gidiyordu. Pastane sahibi annesinin çok yakın arkadaşıydı o yüzden İlkim‘in bazı günlerde pastaneye gelmeyip ders çalışmasını söylüyordu.

Bir gün okuldan döndü. Eve geldiğinde salonda dayısının oturduğunu görünce çok sevindi. Dayısı şehir dışından olanları duymuştu ve onlara yardım etmek için gelmişti. İlkim‘in bu yıl üniversite sınavı olduğu için kardeşlerini kendi yanına alabileceğini ve ihtiyaçlarını karşılamasında ona yardım edebileceğini söyledi. İlkim yine kardeşlerinden ayrılmanın üzüntüsünü yaşıyordu ama yaklaşık 5-6 ay sonra üniversiteyi kazanınca her şeyin düzeleceğini umarak kardeşlerinin dayısıyla gitmesine izin verdi. O günden sonra pastanede çalışmayı bırakıp sadece okuluna ve derslerine odaklandı. Dayısının verdiği bilgisayar ve telefon sayesinde sık sık Doğa ile konuşuyorlardı.

Sınava iki ay kala Doğa arkadaşını çok özlediğini fark etti ve ailesinden izin alıp Türkiye‘ye geldi. iki ay boyunca ikisi beraber okula gitti beraber ders çalıştı. Arada dayısı ve kardeşleri ona ziyarete geliyordu ve ona son günlerde destek oluyorlardı.

Sınav günü geldi, Doğa ve İlkim sınava girdi. Doğa‘nın sınavı çok iyi geçmişti fakat İlkim‘in sınavı güzel geçmemişti. Bunu sonuçlar açıklanana kadar hiç kimseye söylemedi. Sonuçlar açıklandı ve puanı düşündüğünden çok düşük çıktı, Doğa‘nın puanı ise istediği üniversiteye girmesine yetiyordu. Doğa üniversite için başka şehire giderken İlkim de geride bırakamayacağı hiçbir engel olmadığını düşünerek Doğa ile beraber gitti.

Sınava bir yıl daha hazırlandı ve sınava tekrar girdi. Bu sefer çalışmasının karşılığını almıştı, sınavı çok güzel geçmişti. Heyecanla sınav sonuçlarının açıklanacağı günü beklediler. Sınav sonuçları açıklandı ve İlkim Doğa‘nın gittiği üniversiteyi kazandı. İkisi de hayallerinin teker teker gerçekleşiyor olmasına çok sevindi. Üniversiteyi beraber okudular. Doğa, mezun olup işe başlayınca İlkim, artık kardeşlerini yanına alabilecek hâlde olduğunu düşünüp dayısıyla konuştu. Dayısı bu duruma önce karşı çıksa da İlkim‘in isteğini kabul etti.

Üniversitenin son yıllarını okurken hocası onu bir bilgi yarışmasına soktu ve İlkim o yarışmanın birincisi oldu. Yurtdışından birçok güzel iş teklifi geldi. Etrafındaki herkes o kadar zorluğa rağmen bu başarısı sayesinde onunla gurur duyuyordu. İlkim, iş tekliflerinden hayvanlarla ilgili olanını seçti ve bir sürü proje hazırlamaya başladı. Bu projelerden biri ödül aldı. İlkim için hayat artık çok güzel olmuştu. Hayallerindeki gibi arkadaşıyla aynı okulda öğretmen olarak çalışmıyordu ama her ikisi de çok sevdikleri işleri yapıyorlardı ve sürekli birbirlerine destek oluyorlardı. Dostlukları hep böyle devam etti ve ikisinin de başarası ömürleri boyunca eksik olmadı.

Selin BAYINDIRLI

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu