Kısa Hikaye Oku “Şampiyonlar Şampiyonu”
Ankara‘da bir kış akşamıydı. Evsiz bir adam bir parkın bankında uzanıyordu. Adı Mehmet‘ti. Sokaktan hiç kimse geçmiyordu. Sadece uzaktan gelen araba kornaları ve ara sıra köpek havlama sesleri geliyordu, tabii bir de Mehmet‘in karnının guruldama sesi. Havanın soğuk olmasına rağmen Mehmet‘in üstünde karton parçalarından başka hiçbir şey yoktu.
Kısa bir süre sonra yakındaki apartmandan bir adam ve eşi çıktı. Kadın hamileydi ve doğurmak üzereydi. Adam koşarak arabasını getirmeye gitti. Kadın ise apartman kapısının önünde bekliyordu. Adam geldi, arabayı durdurup eşini arabaya bindirmek için kapıyı açtı. Bu arada bütün olup bitenleri bankta uyumaya çalışan Mehmet görüyordu. Kadın arabaya bindikten sonra adam sürücü koltuğuna oturdu ve anahtarı çevirdi. Çevirdi ama araba bir türlü çalışmadı. Olanları gören Mehmet ise gençliğinde tamircide çok çalışmıştı ve arabanın nasıl çalışacağını biliyordu. Mehmet arabaya doğru yürümeye başladı. Adam ise ne yapacağını bilmeden arabanın kaputunu açmış bakıyordu. Mehmet geldi, yardım etti ve araba çalıştı. Adam ve karısı Mehmet‘e nasıl teşekkür edeceklerini bilmiyordu. Adam Mehmet‘i de arabaya bindirdi.
Hastaneye doğru yola koyuldular. Aralarında sohbet ediyorlardı. Kadın eşine doğacak çocuğun adının da Mehmet olmasını önerdi ve adam da kabul etti. Hastaneye vardılar ve küçük Mehmet doğdu. Ertesi gün evlerine döndüler ve Mehmet‘i de tekrar parka bıraktılar ama adam Mehmet‘e iki tane battaniye ve bir çift de ayakkabı hediye etti.
Zaman su gibi akıp geçiyordu. Küçük Mehmet bir yaşına gelmişti. Bir gün Mehmet‘in babasının görevi gereğiyle başka bir şehire taşınmaları gerekti. Mehmet okula başladı ve okulda ilk defa satrançla karşılaştı.
Sonra satranç öğrenmeye karar verdi. Biraz öğrendi kendisinden daha iyi bilen bir arkadaşıyla oynamaya karar verdi. Birkaç kere oynadılar, süreklide arkadaşı onu aynı hamleler yaparak yeniyordu. Yenilen pehlivan güreşe doymaz ya Mehmet de sürekli oynamak istiyordu. Ama Mehmet her seferinde yeniliyordu. Mehmet‘in sonunda canı sıkıldı. Çok çalışarak kendisini geliştirdi ve arkadaşını yenmeye hatta okul birincisi olmaya başladı.
Derken Mehmet büyüyordu. On yedi yaşına gelmişti. Satrançta ise Türkiye birinciliğine kadar yükselmişti. Kazandığı paralar arttıkça artıyordu. Ama bir de sorunları vardı, babası bir hastalığa yakalanmıştı. Bir gün babası Mehmet‘i yanına çağırdı ve evsiz olan Mehmet‘i anlattı. Ertesi gün Mehmet Ankara‘ya gitti. Evsiz Mehmet‘i gördü. Mehmet hâlâ aynı bankta oturuyordu. Mehmet, evsiz Mehmet‘in yanına doğru yaklaştı ve ilk başta adını sordu. Doğru kişi olduğunu anlayınca kendisinin kim olduğunu anlattı. Sohbet ettiler ve Mehmet dünya satranç turnuvasından bahsetti ve kazanırsa Evsiz Mehmet’e ev alacağına söz verdi. Sarıldılar ve Mehmet ayrılarak dünya satranç şampiyonluğu turnuvasına katılmak için yola çıktı. Turnuva başladı. Mehmet finale kadar kaldı. Finalde rakibine yenildi. Yenilince de sponsorları onu terk etti. Kısa süre içerisinde bütün parası bitti, o da evsiz kaldı. Evsiz Mehmet‘in yanına gitti ve yan bankında yaşamaya başladı.
Batuhan SARGIN
