Tarihten Hikayeler

Denize Düşen Ceket

Denize Düşen Ceket

prlanta2. Dünya Savaşı esnasında, Amerikan askerleri, Kuzey Avustralya’nın oldukça vahşi ve namuslu insanların bulunmayacağı bir ülke olduğu kanaatine varmışlardı. Issız bir ileri karakolda vazife almış bir hava binbaşısının anlattığı ve hakikat olduğuna yemin ettiği hikâye ise Avustralyalıları bambaşka bir şekilde tanıtmaktadır…
Gizli Radyolar, Japonlara, temerküz kamplarının dehşetinden kaçan kadınlar ve çocuklarla dolu iki Hollanda uçağının, işgal altındaki Cava’dan güneye uçtuğunu haber vermişti.
İki uçak, Broome hava alanına birkaç dakika kala, Japon av uçaklarının hücumuna uğradı. Çook geçmeden Hollanda uçaklarının ikisi de alevler içinde denize düştü.
Uçaktakilerden yalnız bir pilot ile iki çocuk kurtuldu. Fakat, pilot ceketini denize düşürmek bedbahtlığına uğramıştı. Cekette çocukların ebeveyni tarafında kendisine emanet edilmiş düzinelerle yontulmamış pırlanta vardı.
Çocukların ebeveyni, yanan uçakların içinde ölmüştü. Pilot büyük bir servet gizleyen ceketini kaybettiğini ilgili makamlara bildirince, yetimler Melbourne’daki bir yetimhaneye gönderildiler.
İki hafta sonra, Avustralyalı serseri görünüşlü biri Broome’daki hava kuvvetleri karargâhına gelerek binbaşıyı görmek istediğini söyledi. Pilotun kaybolan ceketi elindeydi. Onu uçakların düştükleri yerin civarındaki çamur düzlüklerde bulmuştu.
Serseri görünüşlü bu adam, ceketi Amerikan binbaşının masasının üzerine fırlattı.
Sonra elini cebine atarak deri bir torba çıkardı ve onu binbaşının önüne koydu. Binbaşının torbanın ağzını gevşetmesiyle, pırlantalar masanın üzerine döküldü. Avusturalyalı:
– Hepsi orada, dedikten sonra kapıya doğru yürüdü.
Binbaşı, onun arkasından:
– Bir dakika dur. İsmin ne? Diye sorduysa da adam istifini bozmadı.
– Pırlantaları çocuklara iade et, dedi. Onların istikbalinin benimkinden parlak olmasını istiyorum.
Bu sözleri söyledikten sonra da kapıdan çıkarak tozlu sokakta kayboldu. Onu bir daha ne gören oldu, ne de onun kim olduğunu bilen.
Fakat 75.000 dolar değerindeki pırlantalar, iki küçük Hollandalı’nın, hakları olan bakım ve tahsile kavuşmalarını sağladı.

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

3 Yorum

  1. Ben de aksine sizlere katılmıyorum. Elbette bizim tarihimizde daha güzel örnekler var fakat farklı kültürleri tanımak sizi neden bu kadar rahatsız ediyor?
    Önemli olan insanların vahşi ya da barbar olması mıdır?(kesinlikle görmezden gelinemez demiyorum.) Ancak biz güzel şeyler görmeli ve güzel bakmalıyız çünkü çağımızın ve insanımızın buna ihtiyacı var.

  2. Avrupalıları öveceğiz diye ne kadar zorlamışsınız… Hlabuki kendi tarihimizde binlerce bundan daha fedakarane cansiperane örnekler var.

    1. Size katılıyorum. Tüm tarih kitapları Avrupanın barbarlından bahaederken ve günümüz Avrupası da insanlığa karşı bu kadar vahşi davranırken, bu hikayeye inamamızı beklemek, aklımızla dalga geçmektir!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu