Macera HikayeleriMurat Canpolat

Gizemli Yolculuk Hikayesi -Mektup- 2. Kısım 23. Bölüm

Mektup

– Burak, o kadar merak ediyorum ki? Diye bir söz söyledi. Dr. Burak Hasan’ın sözü üzerine atını durdurup ona dönerek:

– Hayırdır, neyi merak ediyorsun?

– Seninle yola çıkmadan evvel eşimden müjde almıştım.

–  Ne müjdesi?

– Eşim bana hamile olduğunu ve ikiz bebek beklediğini söylemişti, dedi ve Burak’a:

– Ne kadar oldu yolculuğumuz.

– Bilemiyorum ki, her halde dört sene olmuştur, dedi ve atını tekrar sürerek yola çıktılar. Uzun bir yolculuktan sonra nihayet kasabalarına vardılar. Kasabaya varmalarına varmışlardı, ama o sırada gece olmuş herkes uykuya geçmişlerdi. Bu yüzden kimseyi rahatsız etmeden her biri evlerine gittiler.

Hasan, evine varınca baktı ki evin ışıkları yanıyor, ışıkların yandığını görünce evin kapısına vardı. Tam kapıyı çalacakken evin içinden sesler gelmeye başladı. Evin içinden çocuk sesi ve gülüşmeler geliyordu. Çocuk seslerini duyunca evin kapısını çalmayı bırakıp pencereye yöneldi ve pencereden gizlice içeriye baktı ve o da ne! Evin içinde bir erkek, hanımıyla beraber sarmaş dolaş olmuş. Üstelik ortalarında da iki çocuk var.

Hasan, onları o şekilde görünce birdenbire tepesi attı. Hızla kapıya geldi. Eline kapının kenarındaki sopayı aldı ve elini yukarıya kaldırdı. Niyeti içeriye girip hanımından bunun hesabını sormaktı, ama birdenbire durarak niyetinden vaz geçti. Evin kapısının önünden ayrılarak atı ahıra bağladı. Karabaş ve yavrusunu köpek kulübesine bıraktı. Daha eve doğru bakarak kendi kendine

– Hele bir yarın olsun, o zaman ne olduğunu anlarız, dedi ve Dr. Burak’ın evine gitti.

Dr. Burak, gece vakti kapısını çalanın kim olduğunu merak edip açtığında Hasan’ı karşısında gördü ve çok şaşırdı. Gece vakti onu evine gittiğini beklerken kapısına geldiğini görünce bir an için ne diyeceğini bilemedi. Daha sonra onu içeriye alarak ‘neler oluyor’ dercesine yüzüne baktı. Hasan, onu o şekilde görünce ‘her şeyi anlatacağım’ dedi ve içeri girerek koltuğa oturdu. Oturur oturmaz uyuyakaldı.

Dr. Burak, sabah olunca Hasan’ın yanına giderek onu uyandırdı ve ona neden evine gittiği halde geri döndüğünü ve gece kendilerinde kalmasının sebebini anlatmasını istedi. Hasan, bu sorular üzerine yattığı yerden doğrularak ona:

–   Biliyorsun kasabaya geldiğimizde gece olmuş ve herkes uyumuştu. O yüzden kimseyi rahatsız etmeden evlerimize doğru gitmiştik.

– Evet, gitmiştik.

– Senden ayrıldıktan sonra evime vardım. Baktım ışıklar yanıyor. Işıkların yandığını görünce ailemin henüz daha yatmadığını anlayarak kapıya vardım. Tam kapıyı çalacaktım ki içeriden sesler duydum. Sesleri duyunca kapıyı çalmayı bırakıp pencereye yöneldim. Oradan içeriye doğru baktım. İçeride bir de ne göreyim!

– Eee, ne gördün?

– Eşim, bir adamla sarılmış gülüşüyorlar ve aralarında da iki tane çocuk cıvıldaşıyor. Bu manzarayı görünce tepem attı. O hiddetle kapıya vardım. Elime kapının kenarındaki sopayı aldım, dediğinde Dr. Burak sözünü keserek telaşlı bir şekilde:

– Yoksa onlara bir şey mi yaptın? Diye sordu.

Hasan, bu soru karşısında Dr. Burak’a sakinleşmesini söyleyerek ona:

– Sopayı elime alıp yukarıya kaldırdım. Sopa elimdeyken kendi kendime ‘Böyle kırıp geçirmeyle olmaz. İnsan bir kere anlayıp dinlemeli ve ona göre karar vermeli’ dedim ve niyetimden vaz geçip senin yanına döndüm.

Dr. Burak, olanları dinleyince içinden derin bir ‘oh’ çekerek.

– İyiki de öyle düşünmüşsün. Evet, kardeşim insan karşılaştığı her olay karşısında öfkelenip kırıp dökmemeli, anlayıp dinlemeli ve öyle karar vermeli, dedikten sonra ona sarıldı. Daha sonra hep beraber mutfağa geçip kahvaltı yaptılar.

Kahvaltı sırasında Hasan, Dr. Burak’a:

– Veli nerelerde? Dün beraber gitmiştiniz.

– Senden ayrıldıktan sonra birlikte evime gittik. Orada birlikte yemek yedikten sonra Veli, kalacak bir yer var mı? Diye sordu. Ben de ona biz de kalabilirsin dedim. O bu sözüme karşı evlerinde kalmanın doğru olmayacağını söyledi. Ben de bunun üzerine onu alıp dışarıya çıktım ve ona kalacak bir yer ayarlayarak geri döndüm.

– Ona bir iş bulmalıyız.

– Evet, haklısın. Ben de aynısını düşündüm.

– Çalıştığın hastanede ona göre bir iş yok mu?

– Onu soruşturmam lazım. Hem sen onu düşünme, o benim işim. İlk önce senin sorununu çözmemiz lazım. O yüzden hemen kalkıp araştırma yapalım, o adam neyin nesiymiş.

Hasan ve Dr. Burak, aralarında geçen konuşmadan sonra evden çıkıp her tarafı araştırdılar. Araştırmanın sonunda o adamın Hasan’ın eşinin kardeşi Halil olduğu, o adam onlar yola çıktıktan sonra geldiği, Dr. Burak’ın çalıştığı hastanede çalıştığı ve çok kısa bir sürede herkesin takdirini topladığını anladılar.

Araştırma sonunda onun Dr. Burak’ın çalıştığı hastanede çalıştığı anlaşılınca hemen onun çalıştığı birime gittiler. Kapısını çalıp içeriye girdiler. Kendilerini tanıtıp başlarından geçen bütün olayları anlattılar.  Halil, onları hayretler içerisinde dinledikten sonra eniştesi Hasan’a:

– Demek niyetinde bizi kırıp geçirmekti ha, dedi ve sesli bir şekilde güldü. Daha sonra onların yanına giderek ikisine de sarılarak ağladı. Ablasıyla küs oldukları için bugüne kadar tanışamamış, il kez tanışmanın verdiği heyecanla ağlamıştı.

O gün akşama kadar konuşup hasret giderdiler. Akşam olunca hep beraber eve doğru yola çıktılar. Eve gelince Halil, ablasına sürpriz olsun diye misafirlerine kenarda bekletip kapıyı çaldı. Ablası kapıyı açınca Hasan dayanamayıp onun karşısına çıktı.

Saliha, abisini karşısında görmeyi beklerken birden bire Hasan’ı görünce afalladı. Kafası karışmış gibi yüzüne dik dik baktı. Daha sonra kendini toparlayıp, ‘Hasan’ diye bağırıp hasretle Hasan’a sarıldı.

Saliha, kapının önünde hasret giderdikten sonra onları içeri alarak Hasan’a çocuklarını gösterdi. Hasan, çocuklarıyla sarmaş dolaş olmuşken Saliha, Dr. Burak’a ne zaman geldiklerini sordu. Dr. Burak, Saliha’nın sorusu üzerine gece geldiklerini söyleyip ona:

– Dün gece az kalsın iyi bir dayak yiyecektiniz?

Saliha, dayak sözünü duyunca meraklanarak:

– Ne dayağı! Kim dayak atacakmış?

– Hasan’ dedikten sonra gece yaşanan hadiseyi, gündüz neler yaptıklarını Halil’le nasıl tanıştıklarını tek tek anlattı.

Saliha, olan biteni dinledikten sonra o da tıpkı abisi gibi sesli gülerek Hasan’a döndü ve birde yaşanan hadiseleri ondan dinledi. Ardından ona:

– Sabah kalktığımızda sizin geldiğinizi atın ahıra bağlanmasından ve Karabaş’ın kulübesinde bağlı oluşundan anlamıştık.

– Evet, dün gece geldik. İkimizde evlerimize ayrıldıktan sonra atı ahıra köpeği de kulübesine bağladım. Ha bu arada Karabaş’ın da bir yavrusu var.

– Gördüm onu. Çok sevimli bir yavru, dedi ve çocuklarını kucağına alarak:

– Hasan, bu sağdaki oğlumuzun ismi Mehmet. Soldaki oğlumuzun ismi ise Mustafa.

Hasan, çocuklarının ismini duyunca gözleri yaşardı. Nutku tutundu, ne diyeceğini bilemedi. Elleri ayakları birbirine dolandı. Ardından boğuk bir sesle:

– Demek, ölen çocuklarımız ismini verdin bunlara…

– SON –

Yazan – Murat CANPOLAT

Hikayenin 1. Kısım Bölümlerini Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 1. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 2. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 4. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 5. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 6. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 7. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 8. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 9. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 10. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 11. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 12. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 13. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 14. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 15. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 16. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 17. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 18. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 19. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 20. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 21. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 22. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Kısım 23. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Önceki sayfa 1 2
Yazı divinin hemen altı Paylaşım butonları altı

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu