Korku HikayeleriSinan Korkmaz

Korku Hikayelerinden; Uzaktaki Işıklar Hikayesi

Korku Hikayelerinden; Uzaktaki Işıklar Hikayesi

Hikaye Oku; Okulunu tamamlamak için memleketinden kilometrelerce uzağa, halasının yanına giden öğrenci, yaşadığı evin arka penceresinden uzaklara baktığında, dağların tepelerinde ışıklar görür, hava karardıktan sonra. Meraklanır ve halasına sorar. Nedir o ışıklar, hem de rüzgâr alan ağaçlar gibi sallanır ve hareketlidir. Orada köy mü var da ışıklar yanar? Halası gence cevap verir.

“Ah oğlum canım oğlum biz mi varız bu koskoca kainatta tek. Rahmetli eniştenin yazdığı şiiri sandığımda durur hep. O da meraklanmış da çocukluğunda sormuş kendi kendine bu soruyu. Yetişkin olduğunda binip motosikletine almış orda soluğu. Sende mi gideceksin bir gün oraya? Mektup yazacak mısın döndüğünde enişten gibi halaya?”

Öğrenci daha da meraklanır. Halası ardı ardına şiir gibi söylemiştir cümlelerini ona cevaben.

“Uzaklardaki ışıkların olduğu yer tuhaf mıdır ki halamı böyle söyletiyor?”

Merakı geçmemişti, halasına, eniştesinin oraya gittiği günü anlatan mektubu görmek istediğini söyledi. Sandığa gittiler birlikte. Kapak açıldı. Mektup sararmış ve yıpranmış gibi görünüyordu. Siyah tükenmez kalemle yazılmıştı. Eniştenin uzaklardaki ışıklara yaptığı yolculuğu aşağıdaki şiirde bulacaksınız.

Yıllarca baktım durdum uzak ışıklarına
Merakımı gidercem elbet varcam oraya
Döndüğümde haberler vereceğim halkıma
Gezim sonrası mektup yazacağım hatıra
*** *** ***
Bindim motosiklete vardım uzak yerlere
Evimin arkasından baya gittim öteye
İçimdeki meraklar sakın ola ölmeye
Uzaktaki ışıklar geldim sizi görmeye
*** *** ***
Fecr-i sadık zamanı yahut tan yeri gibi
Gece mi oldu acep veya akşamüzeri
Gündüz kayboldu gitti vardım da ordan beri
Hafızam bulanmıştı dönmek istedim geri
*** *** ***
Yalnız ışık var sandım uzun yollardan sonra
Tarlalardan dağlardan geçtim düz ovalara
Geri dönüşüm için baktım darlı yollara
Ne mümkündü anlatmak kaldım türlü korkuya
*** *** ***
Koydum motosikleti bir ağacın yanına
Anahtarı aldım da vardım ağaçlıklara
Her yer gri renk almış sanki az var akşama
Ben mi yanlış görüyom çıkacaz mı sabaha
*** *** ***
Ne ışıklar vardı da ne de sokak lambası
Değişik türlerdendi buranın tüm canlısı
Cesur olan dayanmaz yahut çarpık cinlisi
Yiğit adamlar ürker boylu poslu irisi
*** *** ***
Ben bittim sandım o an geldi birkaç yaratık
Merakla bakmışlardı yanımdaydılar artık
Nefes alıp verişim duyuldu ordan sandık
Ayaklarım yürümez otursam şura azcık
*** *** ***
Burdaki ahaliye benzeteme insanı
İnsandan eser yok ki onlar cinlerin halkı
Ellerinde eşyalar sıradan bir köy vardı
Lamba mamba yok idi uzaktan göz aldandı
*** *** ***
Bakar dururlar bana ne işim var orada
Evimden çıktım geldim motorumda şurada
Cinlerin ovasına destursuz daldım anda
Çarpılmadım çok şükür misafir olacamda
*** *** ***
Ellerindeki tasla su attılar yüzüme
Yoncalardan bir yemek getirdiler önüme
Çayları demleyerek ikram ettiler yerde
İnmemişti gözüme ne tılsım ne de perde
*** *** ***
Sağ salim dönebilsem anlatırım hallerim
İzin verecek elbet yönetici yaşlı cin
Şimdilik misafiri ağırladılar sakin
Dönüşüme yardımcı olurlar mı bir bakim
*** *** ***
Dillerinden anlamam konuşurlar bakarak
Bazen oyun oynarlar değneklerle sekerek
Ufak çocuklar gelir beni derin süzerek
İkram ederler bana türlü türlü yiyecek
*** *** ***
Demek burda gündüz yok her daim akşam üstü
Bir kadının elleri ateşlerden de isti
Sanmasınlar beni hiç insanlara çok küstü
Geldi buralara da yollardan yorgun düştü
*** *** ***
Çayları yemekleri yedim içtim dinlendim
Yerdeki minderlerde epey uzandım kendim
Yanıma gelenlerle el diliyle hallendim
Kimi tebessüm etti kimine merak verdim
*** *** ***
Burayı anlatmaya binbir kalem dayanmaz
Gelip yaşamak lazım insanda akıl kalmaz
Korkumdan emin oldum bunlar bana bulaşmaz
Misafire saygı da kusur etmez sataşmaz
*** *** ***
Anlatacak çok şeyim var da bura son olsun
Benden sonra sakın ha yolculuklar son bulsun
Merakının peşine takılıp da gelmesin
Benim gördüklerimi aman nolur görmesin.

Sinan KORKMAZ

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. Yazı yazma işi yaşamadığın şeyleri yaşamış gibi anlatıp kişileri kurgulanan dünyanın içine çekme sanatıdır. Emeğinize sağlık Sinan Bey.

  2. merak insanı sürükler derler hikayedeki merakli adam merakimi giderecem diye evinden epey otelere gitmis belliki camdan gordugu uzak tepelerdeki ışıklar aklini bulandirmis bizim evin penceresinden baktigimda adalardaki ışıkları görüyorum oraya gittiğimde sıradan yaşantılara şahit oluyorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu