Aşk HikayeleriQayıbova Aytac  

Bir Hikaye “Sen Yoksun ‘İbrahim’in Vedası'”

Bir Hikaye

Bir Hikaye “Sen Yoksun ‘İbrahim’in Vedası'”

6.Bölüm

Bir Hikaye, Sandığın küçük bir anahtarı vardı. Sandığı açtığımda ağzına kadar kağıtlarla dolu olduğunu görerek en üstteki pullu zarfı açtım. İbrahim mektup yazmıştı bana..

“Hakkını helal et, bacım..”

İlk cümleden anlamıştım, bu mektubun veda mektubu olduğunu. Şöyle devam ediyordu:

“Yıllardır duygusuz ve sert bir adammışım gibi görünmeye çalıştım. Kime değer verdiysem hepsini kaybetmiştim, be bacım. Bir tek Süreya’m kalmıştı. Gözümden bile sakınırdım ben onu. İlk sevdam, son sevdam olmuştu o benim. Allah bilir ya hala da öyle benim için. Bir gün olsun dönüp de başkasına kaymadı ne gözüm ne de gönlüm. Ömür iki kişilik derler ya hani, ben iki kişilik ömrü, iki yüreği tek sevdaya sığdırdım ömrüm boyunca. Ta Süreya’mı bu odaya yerleştirdiğimiz günden beri her nefesi için bir saç telimi yaktım. Uzak yakın farketmedi mesafeler. ‘Varsın bedeni uzak kalsın, sevdası yüreğimde ya’ deyip durdum her zaman. Sürey’am benim kış ömrümün tek çiçeğiydi. Fakat, sen de bilirsin ki, bir gülle bahar olmaz. Ben onu herşeyden korudum da bir tek kendimden koruyamadım, bacım. Yıllarca saklamaya çalışırken onu, nasıl oldu da yerini yurdunu belli ettim. Nasıl oldu da, onu ele verdim. Bacım, ben o olaydan 1 gece önce geleneğimi bozup hastahaneye geldim…

Yüreğimde bir yangın küllenmişti yıllar sonra. Görmek istemiştim, Süreya’mı. Sarmak istemiştim. Aklımın ucuna bile gelmezdiki gecenin köründe takip edileceğim. Ölmeden yapmış yine yapacağını Selim. Vasiyet etmiş oğluna. Gözü açık gidermiş, intikamı alınmazsa. Yıllar önce ayırmıştı bizi şimdi ne istediki Süreya’mdan. Ne istedi Kış Çiçeğimden? Onlar asmışlar gül yüzlümü..

Onlar kıymışlar, ela gözlüme. Hani sen hep sorardın ya neden haftada bir kez o da cuma günü gelirim diye? İşte bu yüzdendi, bacım. Onu korumak içindi. Ama yapamadım. Koruyamadım onu. Son geldiğimde uyumamıştı biliyor musun. Güzeller güzeli yarim daha da güzelleşmiş, durulmuştu sanki. Yıllara mal oldu sevdam. Aynalarla küs, aynalarla düşmandım ondan sonra. Yıllar sonra ilk kez onunla baktım aynaya o gece. Ömrü için yakmıştım ömrümü. Ama sanki aynadakiler 50 sene önceki Bahriyeliyle sevdasıydı. Son kez öptüm gözlerinden, içim burkularak. Saçlarına son kez dokundum o gece. Ah be bacım, sana borcum canımdır aslında. Yıllarca canım bildiğim kadına gözkulak oldun. Sırdaş oldun, yoldaş oldun. Hakkını helal et bize. Hakkın ödenmez ama bu bıraktıklarım karşılık için değil, sakın yalnış anlama. Bizim senden başka kimsemiz yok ne bu şehirde ne de bu dünyada. O yüzden neyim var neyim yoksa hepsi senindir. Gönül rahatlığıyla istediğin şekilde kullan. Yalnız son bir isteğim var senden. Bu odaya sahip çık, bacım. Aman dokundurma kurban olayım kimseye. Sen toparlanıp da bu mektubu okuduğunda ben de Süreya’mın yanında gömülmüş olacağım. Gönül koyma bana e mi? Yıllarca sabrettim elimi günahsız olan kimsenin kanına, canına sürmedim. Ama bu kan burda kalmaz. Süreya’ma kıyanların kökünde kiprit bırakırsam bu sevda bana haram olsun. Hoş kal, hoşcakal, bacım…”

Hiçbir şeyim olmayan insanlar nasılda herşeyim olmuş meğerse. Bunu anladım ben o an. Sözünü tutmuş İbrahim. Selim Yağız’ın kanını taşıyan kim varsa diri diri toprağa gömmüş. Hayli zamandır şeker hastalığı tedavisi görüyormuş kendisi. Şeker Nöbeti geçirmiş ama iğneye izin vermediği için vefat etmiş. Bu da bir intahar biçimi değil mi sanki? Bana göre öyleydi. Bir an önce Ela gözlüsüne kavuşma isteğiydi İbrahim’in intaharı. Bu dünyadan bu hastahaneden bir Bahriyeli İbrahim ve sevdalısı Ela gözlü Süreya geçmişti…

*SON*

Yazar: Qayıbova Aytac

1.Bölüm

2.Bölüm

3.Bölüm

4.Bölüm

5.Bölüm

6.Bölüm

hikaye, hikaye oku, aşk hikayesi, aşk hikayeleri, öykü, aşk öyküleri, hikayelerimiz, hikaye okuma, hikaye örneği,

aşk, hikaye okuma,

Gülten AJDER

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu