Aşk HikayeleriMurat Canpolat

Aşk Hikayesi; “Salih İle Büşra” 44. Bölüm

Aşk Hikayesi

Aşk Hikayesi; “Salih İle Büşra” 44. Bölüm

Aşk Hikayesi

Tanıklardan ilk konuşan Tarık olmuştu. Onun konuşması herkesi şaşırtmıştı. Çünkü onun konuşamadığını biliyorlardı.

Hâkim, ona ilk duruşmada neden konuşmadığını ve şimdi neden konuşma ihtiyacı duyduğunu sordu. Bu soru üzerine Tarık:

‘Hâkim Bey, sözüme nereden başlayacağımı bilemiyorum. İlk önce sanık sandalyesinde oturan Büşra’dan özür diliyorum. Onca zaman benim yüzümden haksız yere hapis yattığı için’ dedi ve Büşra’ya döndü. Özür diler gibi başını eğdi. Daha sonra hâkime dönerek ‘Şimdiye kadar hep hatalıydım. Hata yaptığım dönemlerde bana doğru yolu gösterecek kimse olmadı, ta ki karşıma gizemli bir kız çıkana kadar. Buradan tüm anne ve babalara sesleniyorum. Çocuklarınıza sahip çıkın. Onlarla ilgilenin. Onlara sertlikle değil güler yüzle yaklaşın. Dertlerini dinleyin. Eğer dertlerini dinlemezseniz. Onlarda gider dertlerini başkalarına anlatır. Dert anlattığı kimselerde büyük bir ihtimalle kötü kimselerdir. O kimselerde onu yanlış yönlendire yönlendire içinden çıkılmaz bir duruma getirirler. Hâkim bey, illa ki sizin de çocuğunuz vardır. Onun kötü arkadaşlarla dolaşmasını ister misiniz? Elbette ki istemezsiniz. O yüzden onunla ilgilenmek zorundasınız. Hâkim Bey, bugüne kadar annem ve babam beni karşılarına alıp ‘Nasılsın, bir şeyin var mı?’ gibi sorular sormadılar. Önüme her şeyi sundular ama insanlığı sunmadılar. İyiliği sunacak yere kötüyü sundular. Paylaşmak yerine hep benim olsunu sundular. Bu yüzden de hep kötülükler içerisinde kaldım. Öyle bir hale geldim ki intiharı bile düşündüm. Beni o intihardan kurtaran yine o gizemli kız oldu. Hatta benim doğruyu söylememi isteyende oydu. Şimdi, sorunuza gelelim’ dedi ve tekrar Büşra’ya baktı. Büşra ağlıyordu. Hatta onun konuşmalarından  hâkim ve salondaki herkes etkilenmiş ve duygulanmıştı..

‘Evlat, ağlattın bizi. Hadi artık sadede gel de daha fazla bizi ağlatma’ dedi hâkim, gözyaşlarını silerek.

‘Niyetim sizi ağlatmak değildi hâkim bey, ben sadece bir gerçeği hatırlatmak istedim o kadar. O yüzden sizden özür dilerim’ dedi Tarık, daha sonra ‘Büşra, bize ilk geldiği günden beri ona hep sarkıntılık ettim. Benim yaptıklarım yetmezmiş gibi annem de ona sürekli eziyet etti. O kimsesiz olduğu için bir yere gidemiyordu. O yüzden annem üzerine gittikçe gitti. Onu evden kovabilmek için her yolu denedi, ama olmadı. Çünkü Büşra, sabırlıydı. O sabır ve metanetiyle bugünlere kadar gelebildi. Onun yerinde başkası olsa çoktan işi bırakır giderdi. Fakat o gitmedi. Çünkü onun gidecek bir yeri yoktu.’ dedi Tarık.

‘Hadi be evlat, olay gününe gel de hem sen kurtul hem de biz kurtulalım bu eziyetten’ dedi hâkim.

‘Hâkim Bey, olayın olduğu gün çok sarhoştum. Kendimi bilmez bir haldeydim. Az önce Büşra’ya sürekli sarkıntılık ediyorum demiştim ya. İşte o günde öyle oldu. O salonda temizlik yaparken onu gördüm. Yanına yanaştım, maksadım onu öpmekti. Fakat sarhoş olduğum için sallanıyordum ve neredeyse yere düşmek üzereydim. O benim düşmek üzere olduğumu görünce, düşmeme mani olmak için tuttu beni. Bende tam fırsatı deyip öpmeye çalıştım. O benim bu hareketime karşı kendini korumak için beni iterek yere düşürdü. Bende o sıra kafamı yere çarpıp yaralanmışım’ dedi Tarık.

‘Tanık durumunda olan hizmetçiniz. O gün yanınızda olduğunu, sanığın sizi itip yere düşürdüğünü, o düşünce de kahkaha atıp oradan uzaklaşmaya çalıştığını, o uzaklaşmaya çalışınca kolundan tutup ne yapmaya çalışıyorsun dediğini, o da bana sana ne sen işine bak. Hem bilerek ve isteyerek yaptım bunu’ dediğini söyledi. Şimdi söyle bana bütün bunlar doğrumu’ dedi Hâkim, tok bir sesle.

‘Hayır, hâkim bey. O yalan söylüyor. Olayın olduğu o gün yanımızda değildi’ deyince Türkan:

‘O gün hizmetçinizin yanınızda olmadığını söylüyorsunuz. Peki, yanınızda olmadığına göre neden öyle söylemiş olabilir?’ dedi, sert bir ifadeyle.

‘Öyle söylemesinin sebebini bilemiyorum. Ama annemin bu işte bir parmağının olduğundan şüpheleniyorum’ dedi Tarık:

‘Nedir sizi şüphelendiren şey. O şüpheleri söyleyin ki bütün gerçekler ortaya çıksın’ dedi hâkim.

Murat CANPOLAT

Hikayenin Bölümleri

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25

26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45

 

aşk hikayeleri, dini aşk hikayeleri, hikaye, hikâye, hikaye arşivleri, hikaye oku, hikaye okuma, hikaye okumak, hikaye siteleri, hikaye yaz, hikayelerimiz, masal, masal oku, masal okuma, öykü, öykü oku, story, kısa hikayeler, çocuk masalları, kısa masallar, kısa hikayeler, masallar oku, hikayeler oku, güzel hikayeler.

murat canpolat

Kitap okumayı seven insanlar daha zeki ve daha başarılı olurlar. Bende bu yüzden kitap okumayı sevdirmek istedim bu site ile. Gizli kalmış bütün bilgilerin kitaplarda saklı olduğuna inandığımdan, kültür seviyemizi yükseltmek, bilgi hazinemizi daha da zenginleştirmek, gizli yeteneklerin ortaya çıkmasına destek olabilmek için, okusun yazsın benim ülkemin insanları diye bir işin ucundan tutmak isteyen birisiyim.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu